Adana ne kadar sahip çıksa da,
Yurdu Osmaniye, kırılır şalgam.
Her önüne gelen marka çaksa da,
Hüner Osmaniye, darılır şalgam.

Osmaniye senin yatağın, yurdun,
Kadirli turpunun yanında durdun,
Şifasın dertlere bizi ne yordun?
Soğuk bir bardakta verilir şalgam.

Midenin dostudur bırakmaz yara,
Maksat hoş ikramdır bakılmaz kâra,
Hediye edilir uzak diyara,
Piyasaya özel sürülür şalgam.

Konya Ereğli’de siyah havuçtur,
Patentini bilen birkaç avuçtur,
Ehil el olmasa posası hiçtir,
İşte bu gerçeğe varılır şalgam.

Çok yerde yetişir manavlar satar,
Sana Osmaniye hünerler katar,
On beş günden fazla fıçıda yatar,
Bidon bidon suya vurulur şalgam.

Özenle kesilir yapılır dilim,
Şalgamda şifayı keşfetti ilim,
Osmaniye farklı, ayrıca ilim,
Masada en başa kurulur şalgam.

Simitin yanında şalgam sorulur,
Mayası bulgurdur öyle vurulur
Tuz ve ekşi limon korur durulur,
Kıvamına göre karılır şalgam.

Boyası doğaldır kendinden rengi,
Başka diyarlarda bulunmaz dengi,
Ne sızı bırakır ne de frengi,
Şifa niyetine sorulur şalgam.

Ekşidikçe kıvam bulur tat verir,
Antioksidandır vücutta erir,
A, C, K vitamin deposu görür,
Seni içmeyenler yorulur şalgam.

Yaz kış demiyorsun her evde varsın,
Potasyum, kalsiyum bedeni sarsın,
Çinko, magnezyumla gözlere farsın,
Ortadan ikiye yarılır şalgam.

Gripten, kanserden, gastritten korur,
Mide ülserine lifiyle vurur,
Faydalı mineral besinle durur,
Bağışıklık sağlar sarılır şalgam.

Yüzlere detokstur bırakmaz çapar,
Hücreyi temizler cilti genç yapar,
Şişkinlik giderir iştahı açar,
Sağlıklı sindirim görülür şalgam.

Kebabın yanında soğuk içilir,
Acılı, acısız, zevkle seçilir,
Markasına göre değer biçilir,
Osmar’da tezgâha serilir şalgam.

Göz Doktoru derler, şalgam suyuna,
Azâbî üç öğün içer boyuna,
Hemi bayanına hemi bayına,
Topraktan sır gibi derilir şalgam.