Beklenendir dersin, gelirsin tava
Gördüğün ilk güne pişman eder aşk
Zehirli ok ile düşürmüş ava
Aldanan aklına düşman eder aşk
Aslanı şaşırtır, bağda otlatır
Kır atı parlatır, yardan atlatır
Tosbağa ardında, tavşan çatlatır
Lağım sıçanını, kaplan eder aşk
Düz uçurur seni, ters çakılırsın
Nağmeler dizer de, kem söz alırsın
Yolunmuş kaz gibi öyle kalırsın
Döküle döküle noksan eder aşk
Bu derde düşeli, hiç yüzün gülmez
Yüz çevirir sana kıymetin bilmez
Yeme içme nedir, aklına gelmez
Ağzında çevirir kürdan eder aşk
Bakışı karanlık, gözü fersizi
Serseri kurşunu, bırakır sızı
Yıldırım misali, çeker arsızı
Nur ziyâ içinde, zindan eder aşk
Ansızın yanaşır, silleyi çakar
Nursuzun biriyle, başını yakar
İncir ağacıdır, ocağın yıkar
Hayatları yerle, yeksan eder aşk
Hangi yana dönse, rüzgârı esmez
Açtığı yaralar, yüreğe küsmez
Çifte su verilmiş, bıçağı kesmez
Taşlara vurulmuş, tırpan eder aşk
Oyun oynaş görür, gönül hayatı
Mevtaya çevirir, gülgün suratı
Muradı çiledir, sevmez vuslatı
Maşuğu âşığa, fettan eder aşk