Ahir zaman geldi dünya yaşlandı
Hayattan zevk, sefa alınmaz oldu
Cin, şeytan yerine insan taşlandı
İstenilen huzur bulunmaz oldu
Mizaçlar değişti, sularda sertlik
Çoktan lağvedildi erkeklik, mertlik
Cimriye el açtı çöktü cömertlik
Ekmekler ikiye bölünmez oldu
Ağız tadı ile yiyip içmeden
Biri bir şey söyler, ölçüp biçmeden
Başlarlar gıybete insan seçmeden
Kim kime dum duma, bilinmez oldu
Bir gün tokat gibi çarpar hakikat
Çizilir yüzlere, acılar kat kat
Her gün ayrı icat, ayrı meşakkat
Bir aynı kararda kalınmaz oldu
Cahiller söz söyler bilge, ârife
İnançlar uyduruk, sözler hurâfe
Doğru söz çekilir başka tarafa
Ehil kapıları çalınmaz oldu
Törpüler ömrünü bir kanı bozuk
Acırım bunlara, acırım... Yazık!
Olmak istesek de olamak nâzik
Sabır, sükûnete gelinmez oldu
Gel anlat Azâbî, her şeyi halka
Buğuz etmek ise en zayıf halka
İsterim, aradan düşmanlık kalka
Derin deryalara dalınmaz oldu