Bilmem bu şehirde ne kâr eylesem
Yitirdim aklımı başım dererken
Dedim başım alıp firar eylesem
Bir kimse rast geldi çıkıp giderken
Sözün tuttum hele dinledim anı
Varıp bir köşede ettim mekânı
Çiftçi oldum aldım ele sabanı
Öküzlerim öldü düğen sürerken.
Ekmekç(i) oldum tuttu muhtesib beni
Ateşlere yaktı bu can u teni
Eksiğim tutuldu yedim sekseni
Aman unuttum ben tövbe ederken
Çörekç(i) oldum ciğer döndü büryana
Paçac(ı) oldum bir kelb düştü kazana
Gemic(i) oldum çıktım Bahr-i Ummân’a
İpleri kaçırdım yelken açarken
Manav oldum ben de geçtim dükkâna
Gelmez oldu elma ile kestane
Bekrî oldum yerim oldu meyhane
Geldi ağa bastı bade içerken
Bakkal oldum, oldu mekânım kapan
Benden yüz çevirdi cümle bezirgân
Bala, yağa düştü bir iki sıçan
Fıçıların ağzın açıp kaparken
Boyac(ı) oldum edemedim boyayı
Terzi oldum kesemedim çuhayı
Hallaç oldum çekemedim o yayı
Kolumu çıkardım tokmak sallarken
Dellâl oldum hayli alış eyledim
Kehle Bazarı’nda savaş eyledim
Berber oldum bir kel tıraş eyledim
Başını kopardım sakal tararken
Hamamc(ı) oldum hele hâsıl-ı kelâm
Bir sabah başıma yıkıldı hamam
Bir topal kâfirdi külhancı cudam
Kendi kendin yakmış ateş yakarken
Natır oldum açamadım kurnayı
Avcı oldum vuramadım turnayı
Mehter oldum çalamadım zurnayı
Derisin çatlattım davul çalarken
Saka oldum vardım çeşmeye hele
Başım gözüm yardı bir Gürcü köle
Şair oldum aldım sazımı ele
Tellerini kırdım çöğür çalarken
Canbaz oldum edemedim taltayı
Balıkç(ı) oldum balık yuttu oltayı
Kasab oldum ele aldım baltayı
Başım yardım bir gerdanı kırarken
Tabak oldum serdim bir iki meşin
Köpekler akçasın vermişmiş peşin
Yiyip bitirmişler kurusun yaşın
Üstlerine vardım ağzın yalarken
Bilmem ne kâr etsem hayrette kaldım
Anunçün deryâ-yı efkâra daldım
Varup bir diyârda bağçevan oldum
Şehri suya verdim bostan sularken
Acep şu âlemde ne kâr edeyim
Ahvalim demeğe ne âr edeyim
Dedim sarraflıkta karar edeyim
Bir cingâne kaptı akça sayarken
Gezerken Tahirî ben de piyade
Hasrette kalmışım dar-ı fenada
İbadet eyledim bab-ı Hüda’da
Cümle maksuduma erdim ararken.