Site Menüsü

KENDİ SİLAHI İLE VURURLAR ŞAİRİ

müsaadenle üstat edebimle girdim atışmanıza
karşımda birbirine bilenmiş iki yaman usta
direnir baş ederim sulh yapar giderim aranızda
elinden gelirse söz kuşanıp beklerim er meydanında

işimiz olmaz çek senetle patlar elimizde sonra
alırsın kurdan düşen payını çalış temmuz sıcağında
tartarak söyle sözünü sonra eksik kalır mânâ
bak çıkar hipertansiyonun gözünü karartıp durma

sakın daralma pireye kızıp kalemini kirletme
mavzeri kuşanıp hatırını sayanlara ateş etme
dimdik ayakta kalır saçların her kaçak dövüşte
besmele çekip yeleğini giyesin gömleğinin üstüne

daha büyümemiş kendi ruhuna söz geçiremeyen
kanında kıvılcımlarla tutarsın hayatın yelesinden
ruhun şişmanlarken bir telaştır gider gözlerin
kandığın doğru değil tozpembe bak sataşmaların

kıvrak dilin çok fire-up sayılmaz hepsi bu muydu?
darbeli bir matkapla deler dururdun ruhunu
aldırmayın bana deyip bulandırırken suyu
üşüşen sineklerin yüzlerine tükürür dururdu

onca çaba sonunda çıkar mıyız şu cendereden
sakın üşenme ha şu öfkeni dizginleyesin
sonra bak her gün rampada patinaj çekersin
halatı bağlayıp diline koşar adım gelirsin

düşüncenin tadına tuzuna bakmadan yemezsin
iyi gelir deyip üstüne siyaset ve futbol ekersin
çok kaçırmışsın yine demagojiyi açık verir kasan
paltosuz çıkma sokaklara yargısız infaz edilirsin

gün sonu raporu kesilirken hatır çeki elinde
turnusolle benzer insanlık yüzü dönük güneşe
madem canı burnunda neden sümkürür durur yere
terlettik seni bilirim acı çekip bükülürsün şiirde

unuttum içinden kuş geçen kelimeler bir ürperse
otopsi yapılan hayatı koyak her kişi niyetine
üç rüya bir kabus görüp batırdın çuvaldızını kendine
aklımda deli sorular saklanır elma dersem çıkar yine

yüz okuma seansları derken kondur üç dörtlük
kareli defterine sevgili çizersin ömrün tepetaklak
yanında kesme şeker hediye mcdonald’s gibisi yok
mars’a bir bilet al resmi hizmete mahsustur bak

tedebbür et bakalım kıyıda olmak nedir söyle
büyümüş de küçülmüş gel kullan prozac bi de
söz lekesi çıkmaz koyu lacivert olur rengi kalpte
bir serzeniş tutturmuş gider tüy bitmemiş dilinde

gözlerin korksun er meydanına çıkanlardan
vakit çok geç olmadan kahve içmeye gelesin
üzerini kalın giy sonra buz tutar ayakların
sana zeytin dalı uzatanı hadi fazla bekletmeyesin


Yorumlar - Yorum Yaz