HASTANE ODALARI

Derde deva arayan, buraya akıyormuş.
Yaradaki tuz gibi hastane odaları.
Dışarıya yaz gelmiş, güneş çok yakıyormuş.
Karlar yağmış buz gibi hastane odaları.

Sıcak bir ilgi arar, sızlar iken yaralar.
Üzerime geliyor, duvardaki karalar.
Üşürsün, her yer soğuk, bir gariptir buralar
Galiba ruhsuz gibi hastane odaları.

Dinlemiyor kimseler, itibar yok sözüme
Çaresizlik zor imiş yaşlar doldu gözüme
Bazen de kucaklıyor ve gülüyor yüzüme
Çözülmez aruz gibi hastane odaları.

Acı bitsin istersin, duaları okurken
Afakanlar basıyor, gözün açık uyurken
Sudan çıkmış balığa dönersin, otururken
Deryada, susuz gibi hastane odaları.

Kilit bile dinlemez; kabusumda hırsızlar,
Kahkahayla gülerler ben ölürken arsızlar
Yalnız bırakır beni, benden kaçan yalnızlar
Kasvetli rumuz gibi hastane odaları.

Burada her şey modern; yatakları ne güzel
Dayamış döşemişler, tam da kişiye özel
Fayda yok ki batıyor; o okusa da gazel
Sivri bir boynuz gibi hastane odaları

Dermansız dertlerime bir merhem olamıyor
Her şey var da nafile, bir çare bulamıyor
Sıhhatin pazarı yok, bir gram alamıyor
Parasız pulsuz gibi hastane odaları.

Çok acılara şahit, duvarları simsiyah
Dokunmaya hiç gelmez, işitirsin bin bir ah
Bunun tasviri çok zor, edilemez ki izah
Ağlayan kopuz gibi hastane odaları.

Kasvetlidir havası, rüzgar hüzünlü eser
Hastaların gönlünden, ayrılmaz elem keder
Gözleri yaşlı sanki, hali herkesten beter
Baksana, mutsuz gibi hastane odaları.

Kulkadir’im derim ki: Günlerce sabredersin
Dualara sığınır, bazen de kahredersin,
Girerken şükredersin, çıkarken şükredersin
Dibi yok havuz gibi hastane odaları


Yorumlar - Yorum Yaz