Adımı atmadan kırk defa düşün
Başını dertlere sokmadan önce.
Kılı kırk yar, ince hesap yap, peşin
Ağlayıp gözyaşı dökmeden önce.
Benlik kirlerinden gönlünü pakla
Yâda ok atmadan kendini okla
Sen olsan neylersin, nefsini yokla
Ele kem göz ile bakmadan önce.
Asla unutma ki nefis engerek
Kimseye bir zarar verme bilerek
Doğacak zararı düşünmen gerek
Sel gibi kabarıp akmadan önce.
Açlardan haberi olmalı tokun
İyilik yaptıysan olmasın korkun
Söz dokuz boğumdur, dokuz kez yutkun
İyiliği başa kakmadan önce.
Ağzına geleni saydırmak kolay
Naif insanlara yakışmaz alay
Kendi yüreğine değdiğini say
Ele söz kurşunu sıkmadan önce.
Bugün var, yarın yok; güvenme vara
Borçluluk duygusu kapanmaz yara
Kendine yetmenin yolunu ara
El âleme boyun bükmeden önce.
Merhametten yoksun, amansız dağlar
Kâh fırtına eser kâh da kar yağar
Düşünmek gerekir bir de iniş var
Dağın zirvesine çıkmadan önce.
Zalime beyhude çıkmasın adın
Tat kaçırma, kaçar senin de tadın
Varsay ki alevler içinde kaldın
Gayrinin canını yakmadan önce.
Kim ki başkasına husumet gütmüş
Anla ki onlarda merhamet bitmiş
Bakarsın baykuşlar hanende ötmüş
Sen incir ağacı dikmeden önce.
Unutma ki hayat en vefalı yâr
Bir hayata ancak mutluluk sığar
Düşün ki yatağa bağlı olan var
Kendi hayatından bıkmadan önce.