FAKİRLİK DESTANI

Fakirdi, düşkündü, parası yoktu
Parayı bulunca kıymetli oldu
Ardından konuşan düşmanı çoktu
Dostları çoğaldı hürmetli oldu

Sakince sessizce gözlerdi yolu
Belli de olmazdı sağıyla solu
Adamın yüreği hüzünle dolu
Yakını çoğaldı zahmetli oldu

Bir eşi var idi severdi onu
Hasretle, sevgiyle anardı onu
Yoldaştı gönlüne bilirdi bunu
Göçtü kadıncağız rahmetli oldu

Fakirken ağzında var idi tadı
Anılmazdı onun şehirde adı
Ne hâkim bilirdi ne de bir kadı
Sövmeye alıştı hiddetli oldu

Parası olunca huzuru gitti
Zenginlik başladı fakirlik bitti
Yılışık insanlar canına yetti
Nedense el âlem cüretli oldu

Bir soğan bir ekmek yeterdi ona
Huzuru var idi değerdi cana
Önceden göçmüştü babayla ana
Fakirlikten onlar illetli oldu

Oturdu sofraya şöyle bir baktı
Efkârı çoğaldı sigara yaktı
Maziyi düşündü gözyaşı aktı
Yediği yemekler lezzetli oldu

Bilinmezdi adı köhne âlemde
Kalmazdı yüreği uzun elemde
Silmişti dünyayı tek bir kalemde
İsmini andılar şöhretli oldu

Gençlik geçmiş para neyine gerek
Bu yaşta geleni rüzgâra verek
Ömür harap olmuş yıkılmış direk
Derlerdi adama “İbretli oldu!”

Oturdu köşeye düşündü durdu
Fikretti encâmı zihnini yordu
Kederi çoğaldı bir hadde vardı
Yürekte hüzünler külfetli oldu

Çok da yaşamadı gitti dünyadan
Haberi olmuştu türlü kavgadan
Mirasçıların açtığı davadan
Kurtuldu sonunda rahmetli oldu


Yorumlar - Yorum Yaz