Leyla Yıldırım:
Köyden haçan kaçtın geldin şehere
Şeherde ki köyde yoh mu? gız Nurgül
Ektinmi ki tarla bulup,zahire
Kaldırdın mı hasadını az Nurgül!
Nurgül Kaynar Yüce:
Köyümden çıhalı hayli yıl oldu
Dur ben söyleyeyim sen de yaz Leyli
Otuz sene evvel beğ babam öldü
Tütmedi pacamız söndü tez Leyli.
Leyla Yıldırım:
Mevlam ağ babana rahmet eylesin
Tez asortik oldun hâlâ öylesin
Bacım ben yalansam bilen söylesin
paylaşırsın pafta pafta poz Nurgül.
Nurgül Kaynar Yüce:
Asortik diyene bir bahın hele
Tiktok yüklemişsin diyorlar tele
Köyümden çıhmazdım gız bacım kele
Galmadı külekde gıdım duz Leyli.
Leyla Yıldırım:
Makina esbap yur sen kıran kalça
Yaptın mı kış için biberli salça
Aşlara eklerdin doğru doğalca
Oluyorsun sokaklara toz Nurgül.
Nurgül Kaynar Yüce:
Gurumu guruttum salçamı ezdim
Garınca misali zahramı düzdüm
Geyinip guşanıp beğimle gezdim
Şu babıç dilini çabuk büz Leyli.
Leyla Yıldırım:
Haklı iken niye büzem dilimi
Kapında eskittin benim kilimi
Peruk takıp saklarmışsın kelini
Kızarmaz mı eccük sende yüz Nurgül.
Nurgül Kaynar Yüce:
Alnım açık benim kızarmaz yüzüm
Sırmadır saçlarım, ahudur gözüm
Haddini bil Leyli sana bu sözüm
Titrer bastığımda yörep, düz Leyli.
Leyla Yıldırım:
Aşık atar lafı sözü yörüdün
Yoluktu saçların azda kör idin
Gözlükleri takmış gım gım gırıdın
Çobandın güderdin köyde gaz Nurgül.
Nurgül Kaynar Yüce:
Ben gaz güder iken sen nişliyodun
Damda tezek garıp iş işliyodun
Gelen horozları kış kışlıyordun
Un tarhanan kokmuş otur ez Leyli.
Leyla Yıldırım:
Leylican teknede kararım hamur
Köyde her şey doğal olsada çamur
Ey gurban olduğum gözleri mamur
Boşamı çalıyom sana saz Nurgül.
Nurgül Kaynar Yüce:
Nurgül’üm düş gurup gezerdin hani
Ganeviçe cehiz dizerdin hani
Köyün delisine vermişler seni
Duyunca içerim etti cız Leyli.