ŞAYİR OZAN ÇALAKALEM’İN BİZİM KÖYÜN HALLERİ İSİMLİ ŞİYİRİNİN TAHLİLİ

Bizim Köyün Halleri
Şayir Ozan Çalakalem
Bizim köyün türlü türlü halleri,
Çamurlu yolunda gökdeleni var.
Açar balkonlarda al al gülleri,
Tarlasında porsuk var, geleni var.

Seçim değil, bayram değil bu ne iş,
Siyasetçi gene öptü bizi vış,
Yazın kar yağarken güneşlidir gış,
Toyda ağıt, yasta bir güleni var.

Deresinden boklu sular akanda,
Bahçasında marul tere çıkanda,
Mahyalarda hoş gelmişsin yakanda,
Orucun ilk günü kır şöleni var.

Ahalisi aydın, halkı moderin,
Hacısı, hocası dinde çok derin,
Aman dostlar bir kulağı var yerin,
Gizli gizli sokan şer yılanı var.

Tema: Şiyirin teması her kıtada hatta her mısrada farklıdır. Şayir aklına geleni yazma konusunda mahir olduğundan yine ustalığını konuşturmuş durumda. Birinci kıtada köyün hallarından bahsederken ikinci mısrada sanki şehere gelmiş gibi bir de gökdelen çıkartıp. İnsan teaccüp edemeden duramayık. Ellam bi çeşit millet ki bu köyün ahalisi tarlalarda porsuk ve geleni var deyi ekin saçın ekmeyip balkonlarda gül yetiştirikler. İkinci kıtada ise köye bir siyasetçi gelik ve bunları bir güzel öpük. Siyasetçinin de bi düzdüreceği vardır sonuçta. Neyse bunlar mayınlı konular hemen başka tarlaya geçek şimdilik. Buraya kadar olan kısımdan heç bi şey anlamadık, burası tamam da şayir yine aklına her geleni yazma sanatını konuşturarak mevsimlere geçik. Köyün mevsimleri de bi hava. Yazın kar yağık, gışın güneş açık. Bu köy güney yarımkürede olsa gerek. Adetleri de bi çeşit bu adı batasıca köyün. Toyda ağlayıp yas da gülüyorlarmış. Nusubet herifler! Allah ıslah etsin bunları, başına taş yağasıcalar! Üçüncü kıtada
deresinden boklu sular aktığını anlıyik. Bununla da marul tere üretikler. Bu köyü tez zamanda Alo 174 Gıda İhbar Hattı’na şikâyet etmeli. Yoksa alayımız dizanteri olucuk. Cırcırdan tahtalıköye gidicik. Efendim bu adamlar orucun ilk günü de kır şöleni edilermiş. Tabi dini tercihlere karışmik. Günahları boyunlarına Ramazan’ın ilk günü kır da ne halt edicilerse artık. Dördüncü kıtada köyün ahalisinin çok moderin olduğu yazılık. Hacısı, hocası da dinde ülema seviyesinde derin adamlarmış. Olabilir, bizce sorun yok. Lakin şu son iki mısrayı anlamadım. Aman kimse duymasın köyde bir yılan varmış nifak çıkarıkmış. Mafazanallah! Görüldüğü gibi tema karışık kuruşuk bi şey. Yeni moda elllam. Moderin şiir canım. Hemen yüzünüzü eşkitmen.
Şekil: Şiyirin şekli şemalı koşmayı andırık. On birli hece ölçüsüynen yazılık. On birli deyince niye pis pis sırıtıksınız? Şayir on birli deel bildiğim kadarıynan. Ayaklarda çift kafiye kullanmış emme ilk ayak yani ikinci mısrada öyle etmeyik. Herhal kafiyeler sonradan aklına gelik.
Şiyirde zaman: Şiyirde zaman tam olarak belirtilmese de ahirzaman olduğu apaçık belli oluyo. Allah şerrinden korusun cümle üdebayı. Şiyirde mekân: Burası da çok karışık. Şair, köy diyo emme köyde gökdelen var. Bir de yolları çamurlu oluk. Balkonlarda gül yetiştirikler. Adamları entel dantel, hacısı hocası derin, Ramazan’da kır şöleni var, bi değişik yer. Google’dan sordurdum bi cevap çıkmadı. Navigasyona yükledim İzmir’in oralarda bir yerleri gösterik. Bence İstanbul da olabilir Alibeyköy, Kadıköy, Ataköy tam çözemedim. Son sürüm navigasyonu olanlar özelden yazsınlar buluncu. Şiyirde şahıslar: Karışık kuruşuk tipler var şiyirin içinde. Aman adları batsın elin üç oğlağı beş geçişinden bize
ne canım! Neme lazım gıybetlerini etmeyek şimcik.
Şiyirde edebi sanatlar, imgeler, mecazlar: “Tekellümü mürürul akl” (yani akla her geleni söyleme) sanatının en ince detayları mevcut olan şiirde tezat, teşbih, intak, macaz-ı mürsel ve telmih sanatları var. Nerede mi var? Kusura kalman eccik de siz uğraşın da buluverin. Öyle tembel talebe gibi hazıra konmak yok.
Not: Bulduğunuz sanatları bana da yazın. “Boklu su” imgesi de edebiyatımızda ilk defa bu şiyirde kullanılmış, onu da söylemeden geçmeyek ayıp olur şayire. Ne de olsa yüzyüze bakacik.
Şayir hakkında bilgi: Şayir Çalakalem, bin dokuzyüz hele kaçda Birşehir’in Bilinmez kazasının Bilmemne köyünde doğdu. Çobanlık eğitimini köyünde aldıktan sonra kavala merak sardı. Babasının işi nedeniyle çeşitli yerlerde yaşadı. İlkokul ve liseyi değişik illerde okudu. Bu tahsili tam 18 sene sürdü. Bu yüzden çok kavi dikiş atarak sınıflarını geçti. Son olarak üniversiteyi yurt dışında paralı okudu. Sınıf arkadaşları prof oluncu onu mezun etmişler. Biz de onların yalancısıyık. Şayir hala diploması için YÖK’den denklik almak için mücadelesini sürdürmekte. Bu güne kadar üç şiir kitabı çıkarmayık. Kaç tane çıkarttığı belli değil. Romanları da olduğu yönünde rivayetler olsa da bu rivayetlerin ravileri hakkında hiç de iyi şeyler söylenmediği için bu habere mevzu gözüyle bakik. Zira şayirin arkadaş çevresi maalesef it kopuk dolu. Sallı saplı bir adam bulmak çok zor. Şayir böyle giderse ve de bir iki çam devirirse Ozkar’a aday olucu gibi.
Not: Sevgili şayir ve yazar arkadaşlar, şiyirlerinizi ve yazılarınızı tenkit etmem amacıyla aşırı derecede meyil atıyonuz. Kardaşım, hotamil’in sahabı Bill Gates diye bi herif aradı sistem çökücüymüş ellam. Yalvarıp yakardı. Yav tek tek gönderin. Yetişemiyorum vallaha billaha, ekmek musaf çarpsın. Ben de insanım sonuçta. Oğlanlar bilgisayardan kalkmadığım için evde açlık grevine girdi. Karı babasının evine gitti. Bana da yazık. 


Yorumlar - Yorum Yaz