ERİKSON ABLA

-Fahriye Abla’yı ayarttım, Dranas duymadı; tehzil

Hava yoğun manyetik dalgalarla dolar
Kapanırdı akşam oldu mu telefonlar
Onlarca değişik marka içinden
Seni tek geçerdim. Âh, sen var ya, sen!
Mini minnacık ekranından yüzüme gülen…
Bataryan, tuşların, boyun posunla
Ne güzel telefonumuzdun sen Erikson Abla!

Satıldığın yer küçücük bir dükkândı
O dükkânda sana kimler kimler yandı…
İkindileyin camdan güneş vurduğu saatlerde
Daha bir alımlıydın kurulduğun vitrinlerde
Yıllarca sürdü hükmün taze gönüllerde
Haşmet alâmeti o kocaman boynuzunla
Ne hava atardık seninle Erikson Abla!

Önce topluca, sonra incelen bir bedenin vardı
Tenin mavimtırak, boyun telsiz kadardı
Aklın yoktu ya aklını alırdın bütün erkeklerin
Fotoğraf çekmeyiver, olmasın varsın internetin
Takoz gibiydin; sağlamlığını severdik en fazla
Dırrrr, dırrrr... Ne tatlı zil çalışın vardı Erikson Abla!

Duydum satılmışsın bir sırça saraya
‘Sahibinden nokta kom’da kırk bin liraya
Gerçek mi duyduğum, hâlâ aynı değerde misin?
Bilmem ki kadir bilir ellerde misin?
Altın altındır elbet, pul olmaz zamanla
Ne güzel telefonumuzdun sen Erikson Abla


Yorumlar - Yorum Yaz