KARINCA KIYIMI

Hepimiz cana kıyıyoruz!
Sivrisinekleri, karasinekleri kendimizi savunmak gerekliğine dayanarak konu dışında tutsak da kıyacılıktan kurtulamıyoruz.
Başka hiçbir canlının celladı değilsek bile karınca katilliğimiz neredeyse kesin!
Ayağımızı yere öylesine bastığımız, bahçenin çeşmesini ellerimizi yıkamak amacıyla açtığımız her keresinde o ufaktan da ufak canlıları ezdiğimizi, boğduğumuzu bilmezden geliriz.
Bastığı yere dikkat edenleri, çeşmenin suyunu dışa akıtmamaya çalışanları kutluyorum; bunu başaramadıklarında istemeden öldürmüş oluyorlar.
Yürüyen, tırmanan, inen, zıplayan karıncaların üstlerine umursamadan basanlar, su akıtanlar bilerek öldürmüş oluyorlar.
Zarar verdikleri için öyle yaptım savunusunun bu konuda yeri bulunmuyor çünkü andığım eylemler o nedenle işlenmiyor.
Dört aydan on beş yıla dek yaşayabildiklerini bilirsek sanırım eylemimizin korkunçluğunu daha iyi anlarız.
Ezdiğimizde, boğduğumuzda kendince uzun bir yaşama kıymış oluyorsunuz.
Atta, çılgın sarı, çöl, firavun, hayalet, kaldırım, kehribar, kırmızı orman, marangoz, mermi, sahra gümüş, siyah bahçe gibi binlerce tür karınca yaşamın dengesine bedenlerince katkı sunuyorlar.
Bir gün boyutların tersine dönmeyeceğinin bir güvencesi var mı?
Onların kocamanlaştıkları, insanların ufacıklaştıkları bir durum ortaya çıksa yeni irilerin bizlere duygusuz, acımasız davranmalarını ister miyiz?
Ağırlığının bilmem kaç katı ağırlıkta yük sırtlanan koskocaman böceğin o yükleri başımıza attığını bir düşünelim!
İnlediğimizin, kıvrandığımızın, ağladığımızın, öldüğümüzün hiç umursanmaması iyi bir şey midir?
Aileyi, arkadaşları, halkı ansızın ve pisi pisine yitirmek duygusunu kim öğrenmek ister?
İnsanız ancak zalimliği seçmek zorunda değiliz. 
Sözlerimle kimi ince yürekleri üzdüysem üzgünüm.
Havayuvarının içinde, dışında ve elimizin, ayağımızın hemen ucunda bizden başkalarının da varlıklarını özüme ve herkese anımsatayım istedim.

 


Yorumlar - Yorum Yaz