Eğer görebildiysem ben kantini han gördüm
Masaları demirbaş kalanı mihmân gördüm
Alır da bütün mektep zil sesiyle komutu
Koşar adım marş ile kantine dalan gördüm
Hangimiz koşmadık ki girmek için sıraya
İşi sohbete döküp dersinden kalan gördüm
Nice aşklar yaşandı nice sevdalar duyduk
Üçüne yüzük taktık kalanı kalan gördüm
‘Ayvaz’ın tablosuyla ona bakan nesilde
Ne gariptir Ya Rabbi soyuna çatan gördüm
Nice hatun kızlarla sohbet ettik günbegün
Dışları yağlanmıştı içlerin yavan gördüm
Üç karış saçla becayiş pantolon ceket yelek
Oğlan gibi kızlarla kız gibi oğlan gördüm
Çıkamayıp çarşıya bir sandalye karşıya
Kız yerine turşuya delice bakan gördüm
Ta bir uçtan bir uca sekiz masa öteye
Çayla sarhoş olup da narasın atan gördüm
Siz bayan/lütfen dikkat/ ayağınız altında
Kalbinden yaralanmış bir taze civan gördüm
‘Üç harfle beş nokta’yı sorun ‘Eşantiyon’a
Ben bu derde düşenin sırtında palan gördüm
Ey ‘Ahmet’ el-insaf be şu mübarek çayları
Gün m’oldu karbonatsız söz gelimi kan gördüm
Kuş etme bizi berber sonra beğenmez kızlar
Favulümün tekini biraz yukardan gördüm
Uzattık da parayı alamadık Bafra’yı
Kantinde ‘Çarşamba’yı karaborsadan gördüm
Abdest üstüne abdest elinden düşer mi post
Sadece paraya dost ‘Kantinci İhsan’ gördüm
Tesadüf ki ‘dünyaya kırık testiden bakan’
‘Özkan’ ben sizin gibi bir pir-i mugan gördüm
Şu çayların nereye gittiğin çalsın ziller
Yeter, talebeliğin bittiğin çalsın ziller