Site Menüsü

MEMMET EMMİNİN SÜTYEN İLE İMTİHANI

Osmaniye’nin yaylalık, dağ kolu köylerinden birinde yaşayan Anşa (Ayşe) dezze’m, altmışından sonra ilk defa sütyen görür. Köye dışardan gelen yaylacılardan, ebeden filan...
Daha önce hiç sütyen takmamıştır. Marag eder. “Bu elin avradları dakıyo da ben nediin dakmıyom ola ki!” der, gende’endine havas eder. Birtiide gocasına içgillenir, şindiye ça’a bööle bişet var da nediin bana almamış de’en. Haklı tabii.
Bir gün gocası Memmet emmi, Osmaniye’ye inmek için evden çıkmak üzereyken,
“Memmeet!” der. “ Benim memaama da bir torba al!”
“Vay senin ananı avradını Anşa, sen nerden biliyon memek torbasını gız?”
“Biliyom işde Memmet, niyapıcın örendim işde, noolur! Benim nerem ansig elin avradlarıdan?”
“Allah Allaaah, cık cık! Vay ocacıın badmıya! Gudurdun mu bire avrat sen bu yaşdan soura? E peki temam gız, aliim bakiim.”
Memmet emmi Osmaniye’de birtakım işlerini bitirdikten sonra şabgasını sol börüne guyar sol eliyinen de dutaragdan Altındiş tuhafiye mağazasına dıkılır. O zamanlar Altındiş tuhafiye ünlüdür. Tezgahtar kızlar:
“Ooo, Memmet emmim gelmiş, hoş gelmiş.” diyerek Memmet emmiyi şakayla karşılarlar. Oldukça da fırlamadırlar!
“Buyur Memmet emmi.” derler. Memmet emmi:
“Bire gızım, Anşa dezzenizin memaana bir torba verin bakiim” der. Kızlar:
“Memmet emmi, ölçüsü olmadan meme torbası verilmez ki! “ derler. Memmet emmi:
“Bire gızım, biz buna pambık mı basıcık, zahra mı goyucuk! Ne ölçüsü bu bööle?” der, “Hem ölçüyü heyle (nasıl) alıcıyım gızım?” diye de sorar. Kızlar da:
“Artık orasını da sen bileceğen Memmet emmi.” derler.
Memmet emmi içinden Anşa dezzeye küfürler savurarak mağazadan çıkar. Köye varınca Anşa dezzem, Memmet emmiye hemen meme torbasını sorar tabii. Memmet emmi:
“Beri bak Anşa, memek torbanı da, ananı da, avradını da çektirme bağa!” der.
Anşa dezze:
“No’oldu ki bire Memmet?” der. Memmet emmi:
“Ulan Anşa, başıma bir çorap ördün zatan. Bu anasını eşşek ısıranın ölçüsü varımış mareyse. Nasıl alacaaz bu ölçüyü, hadi bahim?” der. Anşa dezzem gülerek:
“Ondan goley na var ki?” der.
“Nasılımış bakiim bire avrat de bakiim?”
“Nasılı var mı Memmet, elinle mememi avuçlarsın, sonra parmaklarını oynatmadan elini çekersin, ölçüyü bozmadan Altındiş’e varırsın; olur, biter.” der Anşa dezze.
Memmet Emmi bu cevaba keyiflenir, gülerek:
“Temam gız, bir daha geddiğimde deneyelim bakalım.” der.
Birkaç gün sonra Memmet emmi gene Osmaniye’ye inmek için evden çıkarken Anşa dezze:
“Hani Memmet, ölçüyü almıyon mu?” der.
Memmet emmi sağ eliyle Anşa dezzenin memesinin birini eece pançalar. Barnaklarını oynatmadan elini geri çeker. Mulimüse binmek uçun köyün içinde, sağ kolu dirseğinden bükülü, eli havada, barnakları iri yuvarlak bir portakalı tutarmış gibi yörürken yaz günü kahvenin önünde oturan köylüler:
“Ulan bu Memmet’in eline bişey olmuş herhalde, hayır mı Memmet, bu ne hal bööle?” diye sorarlar. Memmet emmi:
“Sormayın emmiler, başımda çok böög gavırına bir iş var, durum bildiğiniz gimi daal, sonura annadırım.” der, yürür. Mulimüse biner.
O zaman stabilize yol... Mulimüs sallanarak gederken, muavin yol paralarını toplamaya başlar. Memmet emmi sağ el havada, barnaklar gımıldamıyor, aksi gibi para da pantilinin sağ cöbünde, sol eliyle parayı çıkarmaya çalışır. Ayağa kalkar, uğraşır uğraşır gene çıkaramaz. Perişanlık diz boyu... Biraz dikkat etmese ölçü bozulacak. Terler. En sonunda akıllara zarar bir hareket yapar.
Sol elini havaya kaldırır, havada parmakları açık olan sağ elinin karşısına getirir, sol elin parmakları ile sağ elin parmaklarını birebir eşleştirir ve ölçüyü sol ele aktarır.


Yorumlar - Yorum Yaz