GEYİK İLE SAZAN

Geyik diyor ki:
“Türkçe Kur’ân olamaz mı?”
Sazan diyemiyor ki:
“Olamaz. Kur’ân’ın Türkçe meali olur sadece!”
***
Geyik diyor ki:
“Tamam işte. Meal dediğin, Türkçe Kur’ân değil mi?”
Sazan diyemiyor ki:
“Değil. Hiçbir tercüme, aslının yerini tutamaz. Bir romanı bile başka bir dile çevirdiğinde yüzde yetmişi kayboluyor.”
***
Geyik diyor ki:
“Sırf aslına sadık kalalım diye, anlamadan okumanın ne mantığı var?”
Sazan diyemiyor ki:
“Allâh’tan Peygamber’e nasıl indirilmişse ve Peygamber de nasıl telaffuz etmişse öyle okumak, ibadet. Anlamak için meal ve tefsir okumak ise ilim. İlim de kadın erkek her Müslüman’a farz.”
***
Geyik diyor ki:
“Ezanı kendi dilimizden okusak, namazı da kendi dilimizle kılsak, ne zararı var?”
Sazan diyemiyor ki:
“Mübarek ezan “ulu”maya dönüşür, mukaddes namaz da palyaço hareketlerine!”
***
Geyik diyor ki:
“Önemli olan niyet, değil mi?”
Sazan diyemiyor ki:
“Her niyet bir ifadeyi, her ifade de bir eylemi gerektirir. İbadette şeklin, okumanın ve hareketin nasıl olacağı bilinsin diye Peygamber gönderilmiştir. Allâh’ın bildirdiği ölçüler içinde ibadet edersen bu, dindir. Kendi kafana göre, kendi belirlediğin lisan ve şekille yaptıkların ise, en iyi niyetli tanımlama ile ayin, ritüel filan olur.”
Geyik diyor ki:
“O zaman herkes Arapçayı bilmek zorunda!”
Sazan diyemiyor ki:
“Öyle bir zorunluluk yok. Mutlaka anlamak şart olsaydı, hak din olan İslâmiyet, sadece bilim insanlarının, uzmanların ve çok zeki kişilerin dini olurdu. Bu durumda küçük bir zümre dışındaki koca bir insanlık küfürde kalırdı. Neden acaba Kur’ân’da defalarca tekrar edilen hitap: “Ey îmân edenler”dir, “ey anlayanlar” değil, merak ettin mi Geyik? Böyleyken, yine de anlamak, araştırmak ve öğrenmek, hep teşvik edilmiştir. İşte meal, tefsir ve tercümeler, bunun için var.”
***
Geyik diyor ki:
“Mevlânâ gibi bir zatın vefat yıldönümünü kadınlı erkekli sema gösterisiyle kutlamak niye yanlış olsun?”
Sazan diyemiyor ki:
“Bir defa vefat yıldönümünde kutlama olmaz, anma olur, bu bir. O kadınlı erkekli dansların ve Besmele’nin, Fatiha’nın Türkçe meallerini makamla okumak şeklindeki soytarılıkların Mevlânâ ile hiçbir ilgisi yoktur, bu iki. Koca Mevlânâ’yı anlamaya gelince, ona senin geyikliğin ve benim sazanlığım manidir, bu da üç!”


Yorumlar - Yorum Yaz