Site Menüsü

HASBİHAL

Selamun morning sevgili okurlarım. Çala tuş geçtik klavyenin başına, sürç-i kılavye eder isek affola.
Şimdi el baby gül baby kaleme (pardon bilgiyazarıma) aldığım yazı, takdir edersiniz ki yeme de yanında yat cinsinden.
Yazıya başlamak için bilgisayarın hurufat tahtasını kendime celb idüp çift tıkırtıyla açtığım explorer sayfasının URL penceresine Google yazarak internete duhul eyledim.
Klavuzu internet olanın faturası bol sıfırdan kurtulmaz derlerdi de inanmazdım. Az gittim uz gittim, bir düzine site geçtikten sonra bir güzel siteye vardım. Çaldım portalın kapısını, tık tık, çifte tıklama (çifte deyince aklıma bizim karakaçan geldi)
Eyi günler diyerekten yanaşıverdim. Molla Kasım, Werner Hugo, Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi gibi birçok isimle müşavere idüp döndüm internet yollarından gerisün geru. Eh yazımızda mezkur racullerin etkisi yok dersek kizb-i yalan olur. Ve yalancının 40 wattlık mumu yatsıya kadar yanar.
Şimdi sadede pike yapalım. Tabirimi muzır görün. Kendin pişir kendin ye muhabbetlerini bilirdik de. Kendi fikrini kendin sat muhabbetleri bizi very much yordu.
Bir dostum hep yedek kulübesinde bulunup hariçten gazel okumama çok iç geçiriyor. Ama olsun insan yedek kulübesinden oyunu daha iyi görebiliyor, detay detay… Ve bütün ofsaytsal pozisyonlar bir bir gözlerimizin önünde. Bu işin deodorantı çıkar bir gün. Yepnew refikler de içtikleri kahveyi unuturlar icabında.
İki doğrunun kesiştiği yere nokta deniliyordu ilk mektepte tahsil yaşımda. İki eğrinin kesiştiği yere menfaat mi deniliyor ki acaba şimdilerde. Ofsayt pozisyonuna yan hakemden bayrak kalkarsa ne diycez?
Eh şimdi terslik bunun neresinde mi desek yoksa şeytan bunun neresinde mi? Ama Makyavel bunun tam orta yerinde sinema. Bizans, Bizans…
Dokuz köyden kovulduk diyor bir yazar. Eh şimdi insanı hafakanlar basmaz mı? Yaşlı bir teyzeden bunun için kocakarı ilacı tarifesi bile aldım.
Kovulmamak için “tabii efendim”, “başüstüne ağam”, “emriniz olur”, “başım, gözüm üstüne” gibi sözleri ezberden bilmek gerekiyor. Prospektüsünü mutlaka okuyun; orada bir nefeste yedi kez söylenmesi gerektiği yazmakta. Sağlığınız açısından.
Myself’ime göre fikirlerimizin internette arzı endam etmesi, kamusal alana çıkması hasebiyle her bi şeyleri yazmamız namümkün.
Düşünüp, taşınıp, biriktiriyoruz. Damlaya damlaya word sayfaları dolusu yazı eder. Tasarruf olsun diye değil elbet. Dilimi tıraş ediyorum ama köseliğime yapacak bir şey yok fazlaca.
Berhudar olun sevgili okurlarım. Yeni bir hasbihal ortamında buluşmak umuduyla.

 


Yorumlar - Yorum Yaz